
Bakü, 10 eylül 2020 – Newtimes.az
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de AB'nin tek tarafın iddialarını savunan bir uluslararası mahkeme gibi davrandığına dikkati çekerek, "AB'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonu haksızdır ve uluslararası hukuka uygun değildir." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, video konferans ile bağlandığı Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi'nde Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye AB ilişkilerinin kusursuz bir dönemde olmadığına işaret eden Çavuşoğlu,
"Bu durum bizin samimi biçimde diyalog kurmamıza engel olmamalı."
diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin yapıcı biçimde gerilimin düşürülmesine hazır
olduğunu, ilişkilerin işbirliği, ortak çıkarlar ve diyalogla ilerleyebileceğini
anlattı.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasının iki boyutu olduğuna dikkati çeken
Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Birinci boyut, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının
sınırlandırması ile ilgilidir. Uluslararası hukuka göre sahildar devletler
deniz sınırları konusunda bir anlaşmaya varmak üzere müzakere etmelidir. Bu
eşitlik ilkesine uygun olmalıdır. Türkiye, başta Yunanistan olmak üzere Doğu
Akdeniz'deki tüm kıyı devletleri ile müzakere etmeye her zaman hazır olmuştur.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasının ikinci boyutu, Kıbrıslı Türkler'in
haklarının korunmasıyla ilgilidir. Kıbrıs Türkleri adanın ve açık deniz
kaynaklarının ortak sahipleridir ve Rumlarla eşit hakları bulunur. Bu, aynı
zamanda onlarca yıllık Birleşmiş Milletler (BM) sürecinin kabul ettiği yerleşik
bir ilkedir. Doğu Akdeniz’deki mevcut gerginlik, Yunanistan ve Rumlar'ın
Türkiye ve Kıbrıs Türkleri'nin haklarını ihlal eden tek taraflı eylemlerinden
kaynaklanıyor."
Çavuşoğlu, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri'nin haklarını ihlal eden
Rumlar'ın 2003 yılında Mısır ve 2007 yılında Lübnan ile deniz alanları
konusunda anlaştığını anımsattı. Rumlar'ın 2007'de uluslararası firmalara bu bölgelerde
sismik araştırma yaptırdığını vurgulayan Çavuşoğlu, 2010 yılında da İsrail'le
benzer biçimde anlaşarak 2011 yılında sondajlara başladığını söyledi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) 2004 yılında AB'ye üye olmasının
yanlış olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Yunanistan ve Rumlar maksimalist
iddialarını dayatmak için devamlı AB'yi kötüye kullandılar ve Türkiye ile AB
arasındaki stratejik bağları zehirlediler." diye konuştu.
"En uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye"
Çavuşoğlu, "Yunanistan ve Rumlar, Mısır, Lübnan, İsrail, Fransa ve
hatta Akdeniz dışından Birleşik Arap Emirlikleri gibi farklı çok uluslu
formatlarla Türkiye'yi ve Kıbrıs Türkleri'ni izole eden ittifaklar kurmaya
çalışıyor. Doğu Akdeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye'yi bölgenin
dışında tutmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Yunanistan'la çeşitli karmaşık konuları görüşmeye hazır
olduğunu belirten Çavuşoğlu, Yunan hükümetinin ise Türkiye ile samimi diyalog
ve müzakereye açık olmadığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin iyi niyetli olarak Almanya'nın arabuluculuğunda
diplomasiye şans verdiğini, Yunanistan'ın ise Mısır'la anlaşma imzalayarak bu
süreci baltaladığını dile getirdi.
Türkiye'nin, Almanya'nın ve Avrupa Birliği'nin arabuluculuk çabalarını
desteklemeyi sürdürdüğünü ancak Yunanistan'ın bunlara yanaşmadığını vurgulayan
Çavuşoğlu, Yunanlılar'ın NATO Genel Sekreteri'nin de gerilimi azaltma
girişimine olumsuz yaklaştığını ifade etti.
Ön koşulsuz diyalog
Çavuşoğlu, "Herhangi bir ön koşul olmaksızın diyaloğa hazırız.
Yunanistan ön koşullarda ısrar ederse biz de öyle yaparız." dedi.
Türkiye'nin pozisyonun uluslararası hukuka uygun olduğunu ve mahkemelerin
çeşitli kararlarına dayandığını vurgulayan Çavuşoğlu, söz konusu adalara
münhasır ekonomik bölge veya kıta sahanlığı verilmemesi gerektiğini anlattı.
Çavuşoğlu, Yunan maksimalist iddialarının Türkiye'ye 2 kilometre, Yunanistan'a
580 kilometre uzaklıktaki 10 kilometrekarelik Meis Adası'na 40 bin
kilometrekare münhasır ekonomik bölge verilmesi yönünde olduğuna işaret etti.
AB'nin İspanya, Ukrayna, Slovenya ve Hırvatistan gibi ülkelerin deniz yetki
uzlaşmazlıklarında tarafsız kaldığına da dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada
AB tek tarafın iddialarını savunan bir uluslararası mahkeme gibi davranıyor.
Avrupa Adalet Divanı bile deniz sınırları anlaşmazlıkları hakkında yetkisi
olmadığına karar vermişken AB maalesef sorunun bir tarafı oldu. Bu nedenle,
AB'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonu haksızdır ve uluslararası hukuka uygun
değildir." diye konuştu.
Anadolu Ajansı
Macron Fransası ve Doğu Akdeniz siyaseti
Dünya barışı kavramının uluslararası arenadaki mevcut kargaşa içerisinde unutulduğunu ve yerini ne olursa olsun kazanma hırsının aldığını müşahede ediyoruz.
Daha...