ABD'deki başkanlık seçimleri tüm dünyada olduğu gibi Rusya Federasyonu'nda da yakından ve büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Bunda ABD'nin dünya siyasetinde oynadığı rolün yanı sıra özellikle 2014 yılından itibaren ABD-Rusya ilişkilerinin gittikçe gerginleşmesinin de etkisi büyük. Diğer taraftan Kremlin, seçimleri kazandığı kesinleşen Joe Biden'ı tebrik etme konusunda acele etmiyor. Vladimir Putin, seçim sonuçlarının resmî olarak açıklanmasını bekliyor. Hâlbuki bundan dört yıl önce Kremlin benzer durumda olan Donald Trump'ı hemen tebrik etmekten çekinmemişti. Öyle anlaşılıyor ki Moskova, Joe Biden'ı erkenden tebrik etmenin bir faydasını görmediği gibi ilişkilerin geleceği açısından da pek ümit beslemiyor.
Yazar: İlyas Kemaloğlu
Rusya-Çin ilişkileri, muhteva bakımından da aslında Rusya-Türk münasebetlerine benziyor. İki ülke bir taraftan birbirlerine ihtiyaç duyuyor, uluslararası arenadaki gelişmeler de aralarındaki işbirliğini güçlendirmelerini gerektiriyor, ancak aynı zamanda iki ülke birçok bölgede ve birçok alanda rakip konumundalar. Rusya'nın özellikle 2014'ten, Çin'in ise 2018'den itibaren ABD ile aralarının gerginleşmesi, bir taraftan iki ülkeyi yakınlaştırıyor, diğer taraftan ABD'nin dikkatlerini "iki cepheye" bölmesine sebep oluyor. Diğer taraftan Çin'in ABD ile yürüttüğü ticaret savaşı şüphesiz Rusya'nın lehineyken Rusya'nın da siyasi alanda ABD ile mücadele içinde olması Çin'in çıkarına olan bir gelişme. Günümüzde özellikle ABD karşıtlığı dolayısıyla artan Rusya-Çin birlikteliği, önümüzdeki dönemde açıkça çok yönlü bir ABD-Rusya–Çin mücadelesine dönüşebilir.
Macron Fransası ve Doğu Akdeniz siyaseti
Dünya barışı kavramının uluslararası arenadaki mevcut kargaşa içerisinde unutulduğunu ve yerini ne olursa olsun kazanma hırsının aldığını müşahede ediyoruz.
Daha...